ev hanımı zekât verir mi ne demek?

Ev hanımlarının zekât yükümlülüğü, diğer Müslümanlar gibi, belirli şartları taşımaları halinde söz konusu olur. Zekât, İslam'ın beş şartından biri olup, mali bir ibadettir. Bir Müslümanın zekât vermekle yükümlü olabilmesi için temel olarak şu şartların sağlanması gerekir:

  • Müslüman olmak: Zekât, Müslümanlara farz kılınmıştır.
  • Hür olmak: Köle olmamak. Günümüzde bu şart geçerliliğini yitirmiştir.
  • Akıllı ve ergen olmak: Zekât verecek kişinin akıl sağlığının yerinde olması ve ergenlik çağına ulaşmış olması gerekir.
  • Nisap miktarı mala sahip olmak: Nisap miktarı, zekâtın farz olması için belirlenen asgari mal veya para miktarıdır. Nisap miktarı, altın, gümüş, para, ticaret malları ve hayvanlar gibi farklı mallar için farklı şekillerde belirlenmiştir.
  • Borçlu olmamak: Kişinin borçları çıktıktan sonra nisap miktarı malı kalması gerekir.
  • Malın üzerinden bir yıl geçmiş olması (Havlu'l-Havl): Nisap miktarı mala sahip olunduktan sonra, üzerinden bir kameri yıl geçmesi gerekir.

Bir ev hanımı, yukarıdaki şartları taşıyorsa, yani nisap miktarı mala sahipse ve bu malın üzerinden bir yıl geçmişse, zekât vermekle yükümlüdür. Ev hanımının zekât vereceği mallar şunlar olabilir:

  • Altın ve gümüş: Ziynet eşyası olarak kullanılan altın ve gümüşler, nisap miktarını aşıyorsa zekâta tabidir. Bu konudaki farklı görüşler için Altın%20Zekatı sayfasına bakılabilir.
  • Para: Bankada veya evde bulunan nakit para, nisap miktarını aşıyorsa zekâta tabidir.
  • Ticaret malları: Ev hanımının ticaret amacıyla alıp sattığı mallar varsa, bu malların değeri nisap miktarını aşıyorsa zekâta tabidir.
  • Gayrimenkul gelirleri: Kira geliri gibi düzenli gelirler elde ediliyorsa ve bu gelirler nisap miktarını aşıyorsa zekâta tabidir.

Özetle, ev hanımları da diğer Müslümanlar gibi zekât yükümlülüğüne tabidirler. Zekâtın farz olması için gerekli şartları taşımaları halinde zekâtlarını vermeleri gerekir.